Selma Gürkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan saldırıyla ilgili “İlk turda cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bitirilmesinin önemine de işaret etmiş oldu. Çünkü bu iktidar gerilim ve kutuplaşma üzerinden kendi iktidarını korumayı hedeflediği gibi, görünen o ki çeşitli provokatif yöntemlere başvurarak bunu devam ettirecek…Her ne kadar bu gerilimlere başvururlarsa başvursunlar değişimin önünde duramayacaklar diye düşünüyoruz” dedi. Emirali Türkmen ise “Bütün toplumsal muhalefetin, yalnızca sandıklara oy atmak değil oyların sandıktan doğru biçimde çıkıp sonuçlanması da tarihsel öneme sahip” diye konuştu.
 

Yeşil Sol Parti Ankara milletvekili adayları, seçim çalışmalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Selma Gürkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan saldırıyla ilgili “İlk turda cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bitirilmesinin önemine de işaret etmiş oldu. Çünkü bu iktidar gerilim ve kutuplaşma üzerinden kendi iktidarını korumayı hedeflediği gibi, görünen o ki çeşitli provokatif yöntemlere başvurarak bunu devam ettirecek…Her ne kadar bu gerilimlere başvururlarsa başvursunlar değişimin önünde duramayacaklar diye düşünüyoruz” dedi. Emirali Türkmen ise “Bütün toplumsal muhalefetin, yalnızca sandıklara oy atmak değil oyların sandıktan doğru biçimde çıkıp sonuçlanması da tarihsel öneme sahip” diye konuştu.

Yeşil Sol Parti Ankara milletvekili adayları Emirali Türkmen, Selma Gürkan, İhsan Seylan, Metin Kılıç ile HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, bugün Ankara’da basın toplantısı düzenledi. Yeşil Sol Parti milletvekili adayları, seçim bölgelerindeki çalışmalarına ve gündeme dair açıklamalar yaptı.

Yeşil Sol Parti Ankara milletvekili adayları ve Kerestecioğlu sırayla şunları dile getirdi:

ANKARA 1’İNCİ BÖLGE MİLLETVEKİLİ ADAYI EMİRALİ TÜRKMEN: Bizim için, bu memleket için Yeşil Sol Parti’nin ne söylediği ve ne önerdiği, önümüzdeki dönem kendine nasıl bir mücadele hattı kurduğunu konuşmanın daha önemli olduğu kanaatindeyiz. Özellikle sokağa çıktığımızda en çok karşılaştığım sorulardan bir tanesi şu; vatandaş sorar nerelisin hemşehrim diye. Biraz sohbet edince şu hali görmüş durumdayız; bir tarafta sizin gibi insan hakları mücadelesi için, Türkiye’deki demokraside için mücadele edenler var, bir tarafta da AKP’nin Adalet Bakanı olmuş, insanları cezaevine göndermiş yurttaşlar aday. Yurttaş bu aday farklılıklarını seçiyor. Bu da Türkiye’de demokrasi açısından önümüz dönem kazanım olacağı kanaatindeyim.

Kampanyamıza başladığımızda öncelikle Ankara’nın haritasını çıkarmak istedik ve bir kampanya hazırlığı yaptık. Birinci bölgede kentin her noktasını taramış ve yurttaşlarımızla buluşmuş durumdayız. İlk sokağa çıktığımızda şunu merak ediyorduk; seçimde yurttaşın tutumu nasıl diye. Ben bir miktar bizim 7 Haziran sürecindeki duyguyu yakaladığımızı düşünüyorum. Biz şimdiye kadar şunu gördük; bu tek adam rejimine karşı bu memlekette kararı biçimde tek mücadele yürüten siyasal parti Yeşil Sol’du, HDP idi. Eğer tek adam rejimi gidecekse bu sizin kararlılığınızla gidecek, tutumları bize moral oldu.
Birinci bölgede daha iddialı bir çizgide olduğumuzu düşünüyoruz. Artık Ankara’da milletvekili sayılarımızın çoğalması gerektiği kanaatindeyiz. Benim siyasi hayatımda 12 Eylül’den sonraki en siyasi gerilimi yüksek olan seçimlerden bir tanesi bu seçim, topluma da yansımış durumda bu. Bu süreçteki seçimlerde ben hepimizi şaşırtan sonuçlar çıkabileceğini düşünüyorum. Asıl mesele sandık güvenlikleri. Bütün toplumsal muhalefetin, yalnızca sandıklara oy atmak değil oyların sandıktan doğru biçimde çıkıp sonuçlanması da tarihsel öneme sahip.

Bu süreçte ufak tefek gerilimlerimiz oldu. İçişleri Bakanı da milletvekili adayı bütün polis emrimde, biz de milletvekili adayıyız. Zaten bir eşit rekabet yok, bundan dolayı da seçimin demokratik bir yarış olduğunu kimse söyleyemez. Ama zaten ömrümüz bu tür mücadele ile geçti. Toplumda gerilim hatları yükseltilmek için özellikle Cumhur İttifakı tarafından gerilim üretildiği kanaatindeyiz. Ama bizler de tüm yurttaşlar da sağduyu ile sandığa gitmek, sandıkta bu işi sonuçlandırmak istiyor.

ANKARA 1’İNCİ BÖLGE MİLLETVEKİLİ ADAYI SELMA GÜRKAN: Çok isabetli bir aday profilleri belirlenmiş. Aşağı yukarı Ankara’nın bütün alanlarını tutabileceğimiz kolektif bir çalışma yürütüyoruz. Temas ettiğimiz bütün kesimlerde halkın bir değişim özleminin olduğunu görüyoruz sadece tek adam yönetiminin değişmesi ile sınırlı bir değişim özlemi değil bu. Parlamentoyu tartıştığımızda da kendisini ve mücadeleyi özne olarak gören bir yaklaşımın eğilim olarak arttığını da tartışmalardan izleyebiliyoruz.

Dün kısa sürede yaşadığımız, korkunç diyebileceğimiz linç girişimi bile bu tek adam yönetimin bir an önce değişmesi gerektiğinin ihtiyacı. İlk turda cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bitirilmesinin önemine de işaret etmiş oldu. Çünkü bu iktidar gerilim ve kutuplaşma üzerinden kendi iktidarını korumayı hedeflediği gibi, görünen o ki çeşitli provokatif yöntemlere başvurarak bunu devam ettirecek. Bu dün Erzurum’daki saldırı ile sınırlı değil, aynı zamanda öğlen Ayrancı’da bizim yapmaya çalıştığımız halk buluşmasını keyfi olarak engellediler. Yeşil Sol Parti’nin konvoylarına, seçim bürolarına saldırılar sanki seçim sürecinin olağan vakası haline geldi. Her ne kadar bu gerilimlere başvururlarsa başvursunlar değişimin önünde duramayacaklar diye düşünüyoruz. Biz sahadan aldığımız izlenimlerle bu değişimin olacağına inanıyoruz. Bu değişimin emekçilerle, halk kitleleriyle olacağını biliyoruz.

ANKARA 3’ÜNCÜ BÖLGE 1’İNCİ SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI METİN KILIÇ: Bu adaylık Çerkesler açısından çok önemli. Çerkeslerin sorunlarının bugüne kadar dillendirilmemesi ve Meclis’te bugüne kadar bunun dile getirilmemesi bir handikaptı, bundan sonra tarafımızdan gerçekleştirileceğine olan inançla büyük bir destek görmüş bulunmaktayız. İnançların kendilerini açıkça ifade edebilmesinden yanayım.

ANKARA 2’NCİ BÖLGE MİLLETVEKİLİ ADAYI İHSAN SEYLAN: Ankara 2’nci Bölge sosyolojisi gereği maalesef kırılımları olan hafızası bastırılmış bir bölge. Her konuda bastırılmış, ekonomisi ile özgürlüğü arasında sıkıştırılmış bir halk var. Bu bölge mevcut iktidar tarafından muhafazakâr-milliyetçi mottosuyla bir kale gibi görülüyor. Biz bir şekilde baktık ki burası kimsenin kalesi değildir, 15 Mayıs’tan sonra yıkıldığını da göreceksiniz. Halk kendi kendine inisiyatif alıyor, halkın bu sessizliğini olumluya yormamız gerekiyor. Sokakta az bir insanın olmasının sebebi aslında ekonomik olarak yıkımı da gösteriyor.  20 yıllık günden güne bastırılmış, kendini ifade edemeyen kitlenin artık tükenmişliğini de gösterir ama bu halktan umudumuz var.  Biz herkesin sorunlarını da gördük, ikilemde bırakılan halkın bizim etrafımızda büyüdüğünü, bizi de büyüttüğünü görüyoruz.

HDP ANKARA MİLLETVEKİLİ FİLİZ KERESTECİOĞLU: Tecrübenin de deneyimin de milletvekili olmadan da aktarılabilecek bir şey olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlarıma görevi severek teslim ederken telefonun bir ucunda olduğumu herkes için ifade etmek isterim. Sadece sözde değil gerçekte de farklılıkları bir arada var eden, yaşatabilen bir partiyiz. Bunun için çok fazla baskıya ve saldırıya maruz kalıyoruz. Ankara Emniyeti’ne burada özel bir yer vermek isterim. Bizi korumak, barışçıl gösterileri hayata geçirmek olan görevlerini hiçbir zaman yerine getirmediklerini ve her zaman karşımızda ve bunu engellemek için yer aldıklarını söylemek isterim. Bu tarzın devamını dün Erzurum’da da gördük, Mersin’de bizim arkadaşlarımızın arabası taşlanırken de gördük.

Halkımıza mesajım; sakin olmalıyız, biz haklıyız. Haklılığımız o kadar gerçek ve değişim isteğimiz o kadar gerçek ve kararlıyız ki bunu hep birlikte başaracağız. Türkiye’de değişim isleyen herkes bunu başaracak. Hiçbir provokasyona gelmemeliyiz. Sandığa girenin ve çıkanın aynı olduğu seçimi yaşamak için uğraşmalıyız. Türkiye’deki halkların şu andaki sakinliğinin pozitif bir şeye de işaret ettiğine de inanıyorum. Bunca yoksulluk, acı, zulüm ancak böyle bitecek. ANKA