HABER: Meryem KARADAĞ/Rabia ARSLAN
Mersin Sanat Sokağı’nda esnaflık yapan 44 yaşındaki Antikacı Samet, 20 yıl önce ikinci el eşya alım satım işi yapmaya başladı. Eşyalarla birlikte gelen antika ve nostalji ürünlerinde merakı artmaya başladı. Yaklaşık 14 yılda yüzlerce eser biriktirerek iş yerinde sergilemeye başladı. Baba mesleği olarak başlayan antika eser merakı daha sonra tutkuya dönüştü. Antika sever, zaman içerisinde yüzlerce antika eşya ve nostaljik ürüne sahip oldu. Genellikle eski dönemleri simgeleyen eserlerin arasında saatler, kapı tokmakları, yüzükler, gaz lambası, silah, kolye, tarihi paralar yer alıyor.
İş yerinde her türlü nostaljik eşyanın olduğunu ifade eden Antikacı Samet, "Yaklaşık 20 yıldır antika işiyle uğraşıyorum. Bu meslek babamdan bana geçti ama çok severek yapıyorum işimi, çünkü tarihi çok seviyorum. Her gün yeni bir eserin hikayesini ögreniyorum bu çok keyifli bir iş. İkinci el eşya alımı ile başladım. İkinci el eşya alırken antika ve nostaljik eşyalar da geldi. Onları da almaya başladım. Gittikçe birikti” diye konuştu.
“BAZEN SATTIĞIMIZ ŞEYLERE BAĞLANIRIZ”
Usta antikacı Samet, bu işte sınırların olmadığını da şu şekilde anlatıyor, “Kalemin de antikası var, çakmağın da. Bunun yanında diş doktoru malzemeleri gibi değişik aletlerin de antikaları mevcut. Benim elimden de çok fazla antika eşya geçti. En fazla iz bırakan eser ise inci kolye, bu eseri elime her aldığımda bir şeylerin sonunun olduğunu hissediyorum” dedi.
Bazen sattıkları eşyalara bağlandıklarını o eşyaların, biraz keyfini çıkardıktan sonra ‘artık tamam’ deyip sattıklarını belirtti ve şöyle devam etti, “Ama hakikaten değerini anlayacak olana… Bu iş, gönül işi. Eğer bir eşyayı gönülden isteyen biriyle karşılaşırsam beşte bir fiyatına bile veririm. Ben her bir eşyamla bir bağ kuruyorum. Eşya deyip geçmeyin, bir zamanlar bu eşyalar kimlerin elinden geçti, ne kadar olaya şahit oldular bilemeyiz. Evinizdeki eşyalarınıza değer verin” ifadelerini kullandı.
“İNSAN TARİHİNİ BU ESERLERLE BİLİYOR”
Bu mesleğin geçmiş ve geleceğin arasındaki bir köprü olduğunu söyleyen Antikacı Samet, “Bu meslek aslında geçmişle geleceğin arasında bir köprü, tarih o kadar derin bir olaydır ki aynı zaman gibi zamanı durduramıyoruz ve akıp gidiyor. İnsan tarihini bu eserlerle biliyor. Geçmişin teknolojisine dair izler arıyorsanız; eski radyolar, gramofonlar, duvar saatleri lambalar, saatler, kolyeler ve kapı tokmaklarını bulabileceğiniz bu dükkân sizi bekler” diye konuştu. Eşyaların bir anlamı ve dili olduğunu söyleyen Esnaf Samet, “Eşyalar insanlara mesaj verir, örneğin kapı tokmakları. Eskiden insanlar dış kapılarına kapı tokmakları taktırırmış. Her kapı tokmağının taşıdığı şekil ve çıkardığı sese göre farklı anlamlar taşırdı. Kapının üzerinde ana tokmak ve ana tokmağın altında küçük bir tokmak daha bulunurdu. Ana tokmağın yani büyük tokmağın sesi geliyorsa, kapıyı çalanın erkek, alttaki küçük tokmağın sesi geliyorsa, kapıyı çalanın kadın olduğunu bilinirdi. Yani eşyaların her zaman bir anlamı ve bir mesajı olacaktır” dedi.
