Memleket Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, “Seçildiğimde ilk yapacağım iş ne biliyor musunuz? Depremde çadır satan Kızılay Başkanı’nı görevden alacağım. Hemen, Cumhurbaşkanı yeminini eder etmez ne yapacağım biliyor musunuz? Suriyelileri geri gönderme hazırlıklarına başlayacağım” dedi.

Muharrem İnce, bugün İzmit’te yurttaşlara seslendi. “Türkiye’de siyasette bir ilk yaşanıyor. Gençler seçim meydanlarına el koydu” diyen İnce, şunları söyledi:

“HUZUR İSTİYORUZ”

“Biz, bu ülkede yaşama sevincini temsil ediyoruz. Huzur istiyoruz. Gençler, geleceğine güvence istiyor. 21 yıllık bir Erdoğan var. Tarımı bitirdi. Eğitimin niteliğini bozdu. Merkez Bankası’nın rezervlerini eritti. Gençleri yurt dışına kaçırdı. Sokakları Suriyelilerle doldurdu. Yargıyı çökertti. Yolsuzluklar arttı. Hırsızlıklar arttı. Bütün bunlar yaşanırken bir de muhalefet vardı. Şimdi Erdoğan’ı göndereceğiz. Ama Erdoğan’ın yerine eskileri gelecek. Babacan gelecek, Davutoğlu gelecek. Bunların hepsini göndereceğiz. Biz, üçüncü yoluz. Bu yol, Atatürkçülerin yolu. Ne sağdan ne soldan, Atatürk’ün yolundan.

“PKK’LILAR, FETÖ’CÜLER, HİZBULLAHÇILAR BANA SALDIRIYOR”

Bu günlerde farkında mısınız? PKK’lılar bana saldırıyor. FETÖ’cüler bana saldırıyor. Hizbullahçılar bana saldırıyor. Ne kadar terör örgütü varsa Muharrem İnce ile ilgili montaj kasetler yapıyorlar. Montaj dekontlar yayınlıyorlar. Alıyorlar bir dekontu, ‘Muharrem İnce’ yazıyorlar; ‘10 milyon TL rüşvet göndermişler’. Bunlar geri zekalı olduğu için… Rüşvet bankadan mı gönderilir, pazar günü mü gönderilir?

“ANKETÇİLERE GÜVENMİYORUM”

Değerli kardeşlerim; sandıklarda bir patlama yaşanacak. Siz, bu anketçilere bakmayın. Bu anketçilere parayı bastın mı istediğin miktarı yazıyor. Bir tanesi geçen gün bana telefon açıyor, ‘Noterden senet veririm, yüzde 10’sun’ diyor. Anketini bir görüyorum, 4 yazıyor. 3 yazan da var, 16 yazan da var. Hiçbirine inanmıyorum. Bu gençlerle bu sandıkları patlatacağız biz. Sizlerden, bu üçüncü yol olduğu gibi, aynı zamanda bugün 3 kişiyi ikna edeceksiniz, 3 kişiyi. Bugün herkes 3 kişiyi ikna edecek, söz mü? Benden de size söz.

“SORUNLARI AKILLA, ADALETLE, AHLAKLA ÇÖZCEĞİZ”

Bakın, bizim güvenliğimizi sağlayan polislerimiz; 3600 sizin istediğiniz gibi olmadı. Çözeceğiz, hiç merak etmeyin. Uzman çavuşlar; kadro sorununuzu çözeceğiz. Motokuryeler; tehlikeli iş statüsünde değilsiniz. Sizin sorununuzu da çözeceğiz. Özel güvenlikçi arkadaşlarımız; sizler de yeni bir meslektesiniz, pek çok sorununuz var. Bunların hepsini çok kısa bir süre içinde çözeceğiz. Akılla çözeceğiz, adaletle çözeceğiz, ahlakla çözeceğiz.

“SEÇİLDİĞİMDE İLK YAPACAĞIM İŞ NE BİLİYOR MUSUNUZ? DEPREMDE ÇADIR SATAN KIZILAY BAŞKANI’NI GÖREVDEN ALACAĞIM”

Bakın, biz ne yapacağız söyleyeyim; önce memlekete huzur getireceğiz. Önce yüzümüz gülecek. Sonra liyakat olacak. İşi ehline vereceğiz. Sonra bu memlekette devlete olan güveni yeniden kazanacağız. Ama Allah’ın izni, milletin isteği ile seçildiğimde ilk yapacağım iş ne biliyor musunuz? Depremde çadır satan Kızılay Başkanı’nı görevden alacağım. Hemen, Cumhurbaşkanı yeminini eder etmez ne yapacağım biliyor musunuz? Suriyelileri geri gönderme hazırlıklarına başlayacağım.

Merkez Bankası’nın kasası boşaldı. Türkiye’nin pasaportunun dışarıda değeri yok. Buğdayın anavatanı Türkiye, Ukrayna’dan buğday alıyor. Çocuklarımız beslenemiyor. Ben, onlara söz veriyorum. Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığında ucuz et yiyeceksiniz. Ucuz süt içeceksiniz. Balık yiyeceksiniz, yumurta yiyeceksiniz.

Gençler; size sözüm olsun, düzgün okullarda okuyacaksınız. Özel okullara muhtaç olmayacaksınız. TOKİ’ye sadece bir iş vereceğim. TOKİ, önce öğrenci yurdu yapacak. Sizi tarikat yurtlarına mahkum etmeyeceğim, söz. Ve üniversiteyi bitirdiğinizde iş bulacaksınız, iş. Size iş bulacağız iş. Ve hepsinden önemlisi, 1999’da ben de Kocaelililer, Yalovalılar, Düzceliler, hepimiz, Sakaryalılar aynı kaderi yaşadık. Deprem yaşadık. Sonra da başka bir bölgemiz yaşadı, yeni daha. En önemli sorunlarımızdan birisi, depreme dirençli kentler. Bunu birlikte yapacağız. Bunu bilimle yapacağız, bunu akılla yapacağız.” (ANKA)